Bilgide kararsizlik ya da belirsizlik ilkesi

bilgide kararsizlik ya da belirsizlik ilkesi yani, felsefece bilinen ismiyle “epistemic ambivalence”.bu akil yurutme sekline tam anlamiyla “karasizlik presibi” nin tersi de denilebilir.varolan durumun size sundugu cikarimlar vardir. bu cikarimlar siz yani gozlemleyen kisiye maddeler halinde varolan durum tarafindan sunulur. bu maddelerden biri ya da birkaci ya da her biri dogrudur ama siz hangi cikarimin dogru olacagini bilemezsiniz. ayni schrödinger’in “copenhagen interpretation of quantum mechanics” de bahsettigi kedinin canli ya da ölü oldugunu bilemememiz gibi.hatta daha basit bir sekile indirgememiz gerekirse çoklu secenek tarzinda girdigimiz butun sinavlar da bilgide kararsizlik ilkesinin birer urunudurler. sorunun cevabini bilmeyebiliriz ama sunulan alternatiflerden biri … Continue reading Bilgide kararsizlik ya da belirsizlik ilkesi

Kadinlardan ogerenilen seyler.

meriçmisin koçum? diye atarlanacak gencolara ragmen yazmam gerektigini dusunuyorum. klişe bir kavram olarak dogru kadin(lar) size “erkek olmayi ogretirler” cumlesine her ne kadar girmek istemesem de dogrudur bu söz. durust olmaniz gerektiginin farkina varirsiniz, teslim olmayi ogrenirsiniz, cinsellik dusunmeden karsi cinsle arkadas olunabileceginin farkina varirsiniz. kendinizi gelistirmek zorunda oldugunuzun bilinciyle hareket etmeye, plan yapmaya odaklanir, tutulmayan sozlerin karsinizda ki insani kirabilecegini tecrube edersiniz ve tutamayacaginiz sozlerden kacinmaya caba sarfedersiniz. yalanin kucugu buyugu olmaz bunu anlarsiniz ve kiskancligin da “ama az biraz kiskanclik iyidir” cumlesinde oldugu gibi sacma bir kavram oldugunu gozlemlersiniz. en tuhaf en zor problemlerinizi kadin arkadaslariniz ya da … Continue reading Kadinlardan ogerenilen seyler.

Istanbul’un terso mahalleleri

neden terso?neden “kötü” ya da “berbat” degil?çünkü orada yasayan insanlar genelde kendi hayatlari icin bu sifati kullaniyorlar. sadece yasadiklari hayat icin degil yasamak zorunda olduklari semtler icin de terso diyorlar.ıste bu yuzden “terso”. ıstanbul gibi cografi yapisi inanilmaz buyuk bir sehri bilmek ya da bildigimizi dusunmek ne kadar dogru? cihangir’de kahve icip, bogaz’da brunch yapinca veya moda sahne’de bir oyun izleyip sonrasinda kadife sokakta bir iki tek atinca sahiden istanbullu mu oluyoruz? elbette kimsenin haddine degil kimin nereli oldugunu o kisiye dikte ettirmek. benim de soylemek istedigim zaten bu degil.ama bir sehri tanimak, sadece o sehrin populer semtlerini ve o … Continue reading Istanbul’un terso mahalleleri

456.

işgal edilmiş benim içim.aklım çıksa da zıvanasından,o bahsi geçen güzel abiler şiire akmasa da şu son günlerde artık,ve hatta şu canım sokak kedilerine kimse komik isimler takmasa da…ben boşverdim.sen de boşver.farkında olmadan ruhuna kök salmış aklım.kül ile toz,tek ile çok.göz göre göre soluduğum hava.bir erkeğin bir kadına yazdığı manifestodur bunlar,kimileri şiir der,sen sakın öyle hafife alma.hadi ulaş bana artık,kötü bir haber almış gibi hevessiz uyuduğum yatakları gelip de yakmanı bekliyorum. Continue reading 456.